Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Köy öğretmenlerinin yürek ısıtan hikâyeleri

Köy okullarında eğitimin devamlılığı için büyük çaba gösteren genç öğretmenler, öğrenci sayısı ve imkan kısıtlılığına aldırmadan çocukların yarınlarına ışık tutmaya devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanında fedakâr öğretmenlerin hikâyeleri, hem umut oluyor hem de eğitime adanmışlığın en güzel örneklerini sunuyor.

Köy okullarında eğitimin devamlılığı

Ağrı’da dört kadın öğretmenin omuz omuza mücadelesi

Ağrı’nın Yukarı Yenigün köyünde bulunan Yukarı Yenigün Yeşil İlkokulu, dört kadın öğretmenin özverisiyle ayakta duruyor. Öğretmenler, köy okulunda görev yapmanın yalnızca ders anlatmak olmadığını; çocukların hayatında yeni bir kapı açmak anlamına geldiğini vurguluyor.

Sınıfların düzenlenmesinden ders planlamasına, etkinliklerden materyal hazırlığına kadar tüm işleri birlikte yürüten öğretmenler, özellikle kış aylarında zorlu hava şartlarına rağmen öğrencilerin eğitimden geri kalmaması için büyük çaba harcıyor. Sobalarla ısınan sınıflarda her çocuğun bireysel gelişimi yakından takip ediliyor.

Bayburt’ta üç öğrencili okul: “Öğretmenlik sınır tanımaz”

Bayburt’un dağ köylerinden birinde sınıf öğretmenliği yapan Zahide Aydın, birleştirilmiş sınıfta sadece 3 öğrenciye eğitim veriyor. Meslek hayatına ilk olarak bu köyde başlayan Aydın, başlangıçta 16 öğrencisi olduğunu ancak yıllar içinde öğrenci sayısının giderek azaldığını ifade ediyor.

Üç öğrencinin mezuniyetinin ardından yeni kayıt olmadığı sürece okul kapalı kalacak olsa da Zahide öğretmen, görevini aynı tutkuyla sürdürüyor.

“Bu köyün hem öğretmeni hem gelini oldum”

Aslen Trabzonlu olan Aydın, eşiyle bu köyde tanıştığını ve hayatlarını burada kurduklarını anlatarak, “Bu köyün hem öğretmeni hem de gelini oldum” sözleriyle bağlılığını dile getiriyor.

Kahramanmaraş’ta tek başına bir okul: Derya öğretmenin çok yönlü görevi

Kahramanmaraş’ın kırsalındaki Çağırgan Kikiler İlkokulu, 25 yaşındaki sınıf öğretmeni Derya Acun tarafından adeta tek başına ayakta tutuluyor. İlk görev yeri olmasına rağmen kısa sürede uyum sağlayan Acun, hem öğretmenlik hem temizlik hem de idarecilik görevlerini üstleniyor.

Büyükşehirde büyüyen Derya öğretmen, soba yakmayı bile öğretmen olunca öğrenmiş. Öğrenciler sınıfta hazırlık yaparken o, odun kırıyor, kovaları dolduruyor ve her sabah sobayı yakarak sınıfı ısıtıyor.

Hakkari’de okuldan ailelere uzanan eğitim seferberliği

Hakkari’nin Irak sınırındaki bir köyde görev yapan öğretmen Gülay Kaya, sınıfındaki dört öğrencinin gelişimi için yoğun emek harcıyor. Hem müdür hem öğretmen olarak görev yaptığı okulun eksiklerini köy halkının yardımıyla gideren Kaya, sınıfa kitap okuma köşesi, zekâ oyunları ve çeşitli eğitim materyalleri kazandırmış durumda.

Bazı velileri de çocukların okula devamı konusunda ikna eden Kaya, yalnızca öğrencilerle değil ailelerle de yakından ilgileniyor.

“Eğitim sadece okulda değil”

Bölgedeki okuma yazma oranının artması gerektiğini belirten fedakâr öğretmen, boş zamanlarında ev ziyaretleri yaparak velilere okuma yazma öğretiyor. Kaya, köylüler ve öğrencileriyle adeta bir aile olduklarını vurguluyor.

Muş’ta kış şartlarına meydan okuyan öğretmen: Tuğba Çökdel

Muş’un ücra bir köyünde görev yapan sınıf öğretmeni Tuğba Çökdel, sobayla ısınan sınıfında 18 öğrencisini geleceğe hazırlamak için yoğun bir çaba gösteriyor. Dağın yamacındaki köy okuluna servisle gelen Çökdel’in ilk işi her sabah sobayı yakmak oluyor.

Çocukların okula severek gelmesi için renkli panolar hazırlayan öğretmen, öğrencilerinin kitap okuma alışkanlığı edinmesi için büyük gayret sarf ediyor.

Araçların çıkamadığı köyde eğitim mücadelesi

Kış aylarında köyün dik yapısından dolayı araçların çıkamadığını belirten Çökdel, belirli bir noktadan sonra okula karda yürüyerek ulaştığını söylüyor. Zorlu koşullara rağmen, öğretmenliğe duyduğu bağlılıkla öğrencilerini en iyi şekilde geleceğe hazırlamayı sürdürüyor.