Netanyahu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail'in kendini savunma hakkının UCM'nin girişimleriyle sarsılmasına izin vermeyeceğini ve bu tür bir tehdide boyun eğmeyeceklerini vurguladı. İsrail'in demokratik yapısının liderlerinin ve askerlerinin uluslararası mahkemelerin kararlarıyla hedef alınmasını kabul edilemez olarak nitelendirdi ve "zafer yolunda ilerleyip kendini savunmaktan vazgeçmeyeceklerini" belirtti .
Netanyahu'nun açıklamaları, İsrail'deki Ulusal Güvenlik Konseyi'nin, başbakan dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkililer hakkında uluslararası tutuklama kararı çıkarılması ihtimalini değerlendirdiğini ortaya koymuştu. İsrail yetkililer, bu durumda uluslararası düzeyde siyasi bir kampanya başlatmayı planlıyorlar. Ayrıca, İsrailli bakanlar ve büyükelçiler, ABD Kongresi ve Başkanı Joe Biden yönetimiyle temaslar kurarak durumu izah etmeye çalışacaklar .
Öte yandan, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucunda bölgedeki insani durum giderek ağırlaşıyor. Sağlık sistemi çökmek üzere olan Gazze'de 77 binden fazla yaralı bulunuyor ve binlerce kişi kayıp durumda. BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararı hiçe sayılarak İsrail saldırıları devam ediyor .
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırıları sonucunda Gazze Şeridi'nde yaşanan insani kriz derinleşiyor. Saldırılar sırasında 24 binden fazla kadın ve çocuk olmak üzere 34 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Sağlık sistemi bölgesel olarak çökmüş durumda ve 77 binden fazla kişi yaralandı. Ayrıca, yaklaşık 7 bin kişinin de kayıp olduğu belirtiliyor. Gazze'deki zorla göçe maruz kalan 1,9 milyondan fazla Filistinli ise büyük zorluklarla karşı karşıya.
Uluslararası toplumdan gelen uyarılara rağmen İsrail makamları, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a yönelik kara saldırısı başlatılacağı tehdidini sürdürüyor. Bu süreçte İsrail ordusunun, BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen ateşkes kararını dikkate almadan saldırılarına devam ettiği bildiriliyor.