Geçen yıl büyük orman yangınlarından sonra toplumsal hassasiyet artmış, ormanların korunması için birçok noktada halk da harekete geçmişti. Örneğin, yaşadığım yerde gönüllüler orman nöbetine çıkmış, ateş yakanları uyarmış, ormanın içinde yangına neden olabilecek camlar ve kuru dallar toplanmıştı. Başka bölgelerde de yangına erken müdahale için yol kenarına su bidonları dizilmiş, her yere uyarı levhaları asılmıştı.
Bu hassasiyet ve önlemler yangın riskinin yüksek olduğu, Akdeniz ikliminin etkisindeki Kahramanmaraş’tan Trakya’ya kadar uzanan 12.5 milyon hektar büyüklüğünde ormanla iç içe yaşayan milyonlarca insan düşünüldüğünde hiç de gereksiz değil. Ne de olsa orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı!