Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının ardından yapılan açıklamada, Türkiye ekonomisinin temel hedeflerinin “makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmek, mali disiplini korumak, enflasyonu tek haneye indirmek, üretkenliği ve rekabet gücünü artırmak” olduğu vurgulandı.
Toplantı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantıya; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve TCMB Başkanı Fatih Karahan katıldı.
Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, bu yılın yediinci EKK toplantısının gerçekleştirildiği belirtilerek, ekonominin gelecek üç yılına yön verecek Orta Vadeli Program’ın (2026–2028) eylül ayında kamuoyuyla paylaşıldığı hatırlatıldı.

“Makro istikrarı güçlendirecek, kalıcı refah sağlayacağız”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu program, son iki yılda uyguladığımız politikaların devamı niteliğindedir.
Temel hedeflerimiz, makroekonomik ve finansal istikrarı daha da güçlendirmek, mali disiplini korumak, enflasyonu tek haneye indirmek, üretkenliği ve rekabet gücünü artırmaktır.
Böylece dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme tesis edilecek, kalıcı refah artışı sağlanacaktır.
Bu doğrultuda para, maliye ve gelirler politikalarını eşgüdüm içinde hedef odaklı şekilde uygulamayı sürdüreceğiz.
Ayrıca, yapısal reformları belirlenen takvim çerçevesinde hayata geçirerek ekonomik kazanımlarımızı kalıcı hale getireceğiz.”
“Türkiye’nin ihracat payı yüzde 1,07’ye ulaştı”
Küresel ölçekte artan korumacı eğilimlerin ve politika belirsizliklerinin dünya ticareti üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’nin bu süreçte ihracat odaklı politikalar, pazar çeşitlendirme stratejileri ve rekabet gücünü artırmaya yönelik adımlarla dünya mal ihracatındaki payını %1,07 seviyesine çıkardığı belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İhracatçılarımızı desteklemek ve finansmana erişimlerini kolaylaştırmak için önemli adımlar atılmıştır.
Bu kapsamda Türk Eximbank’ın sermayesi artırılmış, günlük reeskont kredi limitleri yükseltilmiş, kredi faiz maliyetleri düşürülmüş ve döviz cinsinden reeskont kredileri yeniden kullandırılmaya başlanmıştır.”
“Küresel ticarette daha fazla pay hedefleniyor”
İlerleyen dönemde özellikle yeşil ve dijital dönüşüm odaklı politikalar çerçevesinde finansman imkânlarının genişletileceği belirtilen açıklamada, Türkiye’nin küresel ticaretteki gücünün artırılmasının hedeflendiği vurgulandı.
“İş gücü piyasasında olumlu seyir sürmektedir.
İşsizlik oranı 28 aydır tek haneli seviyelerde seyretmektedir.
Bu olumlu görünümü tüm iş gücü piyasasına yaymak, katılımı artırmak ve beceri uyumunu güçlendirmek amacıyla yapısal reform adımlarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Bu kapsamda, genç nüfusun yetkinliklerini artırmaya yönelik başta mesleki eğitim olmak üzere eğitim sisteminin kalitesini ve iş gücüyle uyumunu güçlendirecek politikalara devam edeceğiz.”
Gündemde mesleki eğitim ve yeni çalışma modelleri vardı
Toplantıda ele alınan başlıca konulara ilişkin şu bilgilere yer verildi:
“Potansiyel iş gücünün ekonomiye aktif katılımını teşvik etmeye, eğitim-istihdam-üretim ilişkisini güçlendirmeye ve nitelikli istihdamı artırmaya yönelik mesleki eğitim çalışmaları ve ilave öneriler görüşülmüştür.
Yeni nesil çalışma modellerine ilişkin, sosyal taraflarla diyalog çerçevesinde yürütülen mevzuat hazırlıklarında gelinen aşama değerlendirilmiştir.
Ayrıca ihracattaki son dönem gelişmeleri ve Türk Eximbank’ın ihracat destekleri masaya yatırılmıştır.”
“Türkiye Yüzyılı hedefiyle yüksek katma değerli üretim vurgusu”
Açıklamanın sonunda, Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde teknoloji yoğun, katma değeri yüksek üretime odaklanmanın önemine dikkat çekildi:
“Küresel ekonomideki dönüşümleri dikkate alarak, ülkemizin küresel ticaretten daha fazla pay almasını sağlayacak politikaları uygulamaya devam edeceğiz.
Ülkemizin sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme ile kalıcı refah artışı hedefine ulaşması için, verimlilik artışı sağlayacak, sosyal kalkınmanın temel unsurlarından olan istihdamı ve istihdamın niteliğini artıracak kapsamlı yapısal politikaları hayata geçirmeyi sürdüreceğiz.”

