Alan, üretimini gerçekleştirdikleri Bursa Enginarı hakkında şunları söyledi:
“Bursa Enginarı, aroma, lezzet ve besin değeri açısından Türkiye’nin en kıymetli sebzelerinden biridir. Üretim süreci itibarıyla da organik tarıma en yakın ürünlerden biridir. Gübreleme ve ilaçlama oldukça sınırlı yapılır. Türkiye’de ‘İyi Tarım Uygulamaları Sertifikası’ ile coğrafi işaretli Bursa Enginarı üreten tek işletmeyiz. Tüketicilere şifa olsun diye büyük bir titizlikle üretim yapıyoruz.”
Bu yılki ilk hasadın yaklaşık 25 bin baş enginar ile başladığını belirten Alan, “Kılçıksız ve mor renkteki bu enginar türü, ‘Bursa Moru’ olarak biliniyor. Diğer enginar çeşitleriyle karşılaştırıldığında özellikle çanak kısmı ile fark yaratıyor. Soyulduğunda büyük, doyurucu, kıvamlı ve oldukça lezzetli bir çanak elde ediliyor. Zeytinyağlı olarak tüketildiğinde tadına doyum olmuyor,” dedi.
“Don Olaylarına Rağmen Verim Yüksek”
Kış mevsiminde yaşanan zorlu hava koşullarına da değinen Alan, şu ifadeleri kullandı:
“Bu yıl pek çok bölgede yaşanan don olayları bizim de üretim sürecimizi etkiledi. Ancak Bursa’nın iklimi sayesinde 10 Mayıs itibarıyla hasada başladık. Geçmiş yıllara kıyasla rekoltemizin daha yüksek olduğunu söyleyebilirim.”
Ekonomik şartlara rağmen enginarın yüksek katma değere sahip olduğunu vurgulayan Alan, tüketicilere de çağrıda bulundu:
“Enginarı güvenilir üreticilerden temin eden tüketiciler, hem ekonomik hem de sağlıklı bir alışveriş yapmış olur. Soyulmuş olarak ya da evde soyularak kışlık şekilde saklanabilir. Böylece bu şifa kaynağını dört mevsim sofralarımızdan eksik etmeyiz. Bursalı hemşerilerimizi, Bursa Enginarı’nı yine Bursalı üreticilerden almaya davet ediyoruz.”
Karaciğer Dostu Bursa Enginarı
Bursa Enginarı yalnızca lezzetiyle değil, sağlığa olan katkılarıyla da dikkat çekiyor. İçeriğinde bulunan silymarin ve sinarin maddeleri sayesinde karaciğerin temizlenmesine ve hücre yenilenmesine yardımcı oluyor. Enginar; haşlanarak, çay formunda ya da çiğ olarak tüketilebiliyor.