Gökdere Millet Bahçesi’ndeki Bursa Tarımsal Ürünler Tanıtım ve Eğitim Merkezi’nde (BUTATEM), “Toprak Ana Günü” temasıyla düzenlenen Bursa Tarım Şenliğinin açılışında konuşan Başkan Bozbey, tarım ve çevre konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Hollanda’nın Konya kadar toprağa sahip olmasına rağmen yaklaşık 120 milyar dolarlık tarım ihracatı yaptığını hatırlatan Bozbey, “Biz neden yapamıyoruz? Oysa yakın zamana kadar dünyada kendi kendine yetebilen ilk 7 ülke arasındaydık. Ne oldu da bugünlere geldik?” dedi.
Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma ve üreticiye destek verdiklerini aktaran Bozbey, gençlerin tarım alanında mutlu olabileceği, geleceğe endişe duymadan bakabileceği bir düzeni kurmak zorunda olduklarını söyledi.

“Çiftçiye destek vermek boynumuzun borcu”
Tarımsal üretimin sekteye uğraması durumunda Türkiye’nin başka ülkelerin zeytinine, peynirine ve buğdayına muhtaç kalacağını belirten Bozbey, şöyle konuştu:
“Makineyi yiyemezsiniz. Makine de araba da üretirsiniz ama öncelik sıralamasında tarımı geriye atmayalım. Pandemide bunu çok net gördük. Gıdaya ve enerjiye erişimde ciddi sıkıntılar yaşadık. Toprağın değerini o gün anladık. Birçok insan ‘bir dönüm yer alayım da ekeyim, biçeyim’ telaşına düştü. Aile işletmelerini geliştirmeye yönelik projeler hazırlıyoruz, hayata geçiriyoruz.”
“Çiftçiye destek vermek boynumuzun borcu” diyen Bozbey, toprağı koruyan üreticilerin ülkenin geleceğine büyük katkı sunduğunu vurguladı.

“Çimleri içme suyuyla suladık”
Yıllar boyunca büyük park ve bahçelerin sulanmasında içme suyu kullanıldığını belirten Bozbey, şu ifadeleri kullandı:
“Doğancı Barajı’ndan getirip Doburca’da arıttığımız içme suyuyla parklarımızı suladık. Arıtma tesisinden geçirdiğimiz suyu çimlere, ağaçlara verdik. Artık bundan vazgeçtik, daha doğru uygulamalara yöneldik. Kuraklık bugünün değil, dünün sorunu. Bilim insanları yıllardır uyarıyor. ‘Bursa su şehri’ deniliyordu, bugün artık su şehri değil. Bunu kim yaptı? Biz insanlar… Ülkenin geleceğini iyi planlayamadık. Marmara’ya 30 milyon insanı yığdık, sanayiyi buraya taşıdık. Tarım alanlarını kirlettik, yetmedi havayı kirlettik.”
“Uludağ’da kar yağdı diye seviniyorlar”
Bozbey, Uludağ’a 20 santimetre kar yağınca sosyal medyada kutlama yapanlara tepki göstererek, “Bursa bu mu? İnsanların kendine yaptığına bakın” dedi.
Kentte gri su kullanımının artık hayatın bir parçası hâline gelmesi gerektiğini söyleyen Bozbey, bilinçli tarımın önemine dikkat çekti:
“Tarımda ürün değişimine gitmeliyiz. Sulamayı, toprağın nasıl korunacağını bilmeliyiz. Çok su isteyen ürünlerden uzaklaşacağız, daha az su tüketen ürünlere yöneleceğiz.”

“Çınarcık Barajı da yetmeyecek”
İçme suyunun sağlandığı iki barajdaki su seviyesinin ortalamanın çok altında olduğunu söyleyen Bozbey, şu uyarılarda bulundu:
“Yeni barajımız var, havzası belli. 2-3 yıl belki 4-5 yıl sorun olmayacak ama kuraklık bu şekilde devam ederse o da yetmeyecek. Çınarcık da yetmeyecek. Alternatif kaynakları düşünmek zorundayız. Tüketimde radikal değişikliklere gitmeliyiz. Ürün değişikliği gerekiyorsa bunu yapacağız ama çiftçimizi koruyarak.”
Bursa Ovası’nın kaybedildiğini ifade eden Bozbey, “Toprak kalitesi bakımından Türkiye’nin en verimli ovalarından biriydi. Bu toprakların yok edilmesine göz yumduk” diye konuştu.
Bozbey, çiftçiye gübre, mazot, ilaç, sulama borusu gibi desteklerin süreceğini belirterek, üretilen ürünlerin pazarlanmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini de ekledi.
Konuşmanın ardından Bozbey ve katılımcılar, zeytin kırma ve zeytinyağı sabunu yapma atölyelerine katıldı; kooperatif stantlarını gezerek bilgi aldı.

