Bahçeli, mesajında bugünün, kökleri mazinin derinliklerine uzanan ve istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihsel yürüyüşünü idrak etmeye imkân sunan müstesna bir gün olduğunu ifade etti.
Türk dilinin, millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel bir sütun olduğunu vurgulayan Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Altaylar’dan Balkanlar’a, Hazar havzasından Akdeniz’e uzanan geniş coğrafyada Türkçenin taşıdığı anlam dünyası; birlik fikrini pekiştiren, dirliği esas alan ve kardeşlik hukukunu muhafaza eden bir medeniyet tasavvurunu yansıtmaktadır. Bu itibarla Türkçenin tarihsel derinliğini ve ifade kudretini tahkim etmek; onu yozlaşmadan, yabancılaşmadan ve anlam kaybından uzak tutarak gelecek nesillere güçlü, sahih ve köklü bir miras halinde intikal ettirmek, kültürel sürekliliğin teminatı olmanın yanında milli varlığın korunmasına yönelik stratejik bir sorumluluk mahiyeti taşımaktadır.”

