İşte Çelik'in açıklamalarından öne çıkan satır başları:
Kurullarımıza verdiği talimatlar vardır bütün kurullarımız seçim sonuçlarını değerlendirecek ve raporlarını hazırlayacaklar. MKYK'mızda sunumlarını gerçekleştiriyorlar. Cumhurbaşkanımızın iç ve dış politikaya dönük değerlendirmesi de olmuştur.
"ATEŞKES SAĞLANMALI VE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM YOLU BULUNMALIDIR"
Tüm dünyanın tek konuştuğu konu var o da İran ve İsrail arasındaki gerilim. Netanyahu katliamlarına devam ettikçe gerilimin yükseleceğini söyledik. Bir şekilde Netanyahu ve ekibi bir bölgesel savaş çıksın, bu savaşa ABD dahil olsun gibi riskli bir istek içindedir. İsrail'in güvenliğiyle bu konunun ilgisi yoktur. Bir devletin güvenliğinden bahsedilecekse Netanyahu'nun yaptığı bölgeyi güvensizleştirmekten başka bir şey yapmayacaktır. İran'la birlikte Netanyahu'yu teşvik edecek söylemlerle karşı karşıya kaldık. İsrail doğrudan diplomatik temsilciliğe saldırdı ve temsilciler hayatını kaybetti. Saldıran İsrail olunca herkes ikiyüzlü şekilde suskun kaldı konuya. Bunun ortaya çıkmasının sebebinin Netanyahu olduğunu ifade etmek gerekir. İşin bu yanına bakılmaksızın İran'ın saldırmasına kınama geldi. Hatta ambargo açıklaması geldi. Bu meseleler Filistin'deki asıl meseleyi unutturmamalı. Ateşkes sağlanmalı ve iki devletli çözüm yolu bulunmalıdır. Tek taraflı kınamalar ve adil olmayan ambargolar yerine acil ateşkesi sağlamak gerekiyor. Bütün dünyanın gözü önünde İsrail katliamına devam ediyor.
"FİLİSTİN BİZİM İÇİN SIRADAN BİR KONU DEĞİLDİR, MİLLİ SİYASETİMİZİN BİR PARÇASIDIR"
Cumhurbaşkanımızla ilgili yapılan ithamlar var. Bunların hiçbir gerçekliği yoktur. Daha partimiz kurulmamıştı. Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ABD'ye ziyaret yapmıştık. O zaman 'Hamas terör örgütü müdür' diye sordular. Cumhurbaşkanımız o zaman 'Hamas bir terör örgütü değil direniş örgütüdür' demişti, sürdürdüğü çizgi bugün de aynı devam etmektedir. 'Türkiye elinden geleni yapmıyor' şeklindeki değerlendirmeler doğru değildir. Bilinen ve bilinmeyen görünen ve görünmeyen bir şekilde elimizden geleni tam kapasite şeklinde yapıyoruz. Filistin mesele bizim için sıradan bir konu değildir milli siyasetimizin bir parçasıdır. Filistinli kardeşlerimize her türlü desteği verme siyasetimiz devam edecektir.
"YUNANİSTAN'IN DENİZ PARKI İLANINI KABUL ETMEYECEĞİZ"
Yunanistan'la aramızda normalleşme siyaseti yaşanıyordu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti sonrasında gayet iyi bir ivmeyle gidiyordu. Cumhurbaşkanımızın açıklaması, 'Kardeşler arasında sorun olabilir bizim aramızda da sorun olması normaldir bunları aramıza kimseyi karıştırmadan beraber çözelim' şeklindeydi. Bütün bu normalleşme çabaları devam ederken sıkıntılı bir adım söz konusu. 16-17 Nisan tarihlerinde 'Yunanistan Okyanuslar Konferansı' düzenliyor. Çevre faaliyeti altında Ege ve İyon Denizi'ni deniz parkı ilan etmeye dönük bir yaklaşım sergiliyor. Normalleşme sürecini sabote eden bir durum olduğunu değerlendiriyoruz. Yunanistan'a bir kez daha diplomasi yolundan ayrılmaması gerektiğini ve bu çerçevede de deniz parkı yaklaşımlarına Türkiye'nin hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğini ilan ediyoruz. Umuyoruz ki sağduyulu davranırlar. Yunanistan her türlü istismardan kaçınmalı. Bölgenin daha fazla tansiyona şiddete tahammülü yoktur.
"EKONOMİ YÖNETİMİMİZE GÜVENİYORUZ"
Bir diğer konu ekonomi programı. Ekonomi programımızı yürüten Mehmet Bey'le ilgili bir takım spekülasyonlar sık sık dolaşıma sokuluyor. Cumhurbaşkanımızın ekonomi programına desteği tamdır. Ekonomi yönetimimize güveniyoruz. AK Parti olarak ekonomi yönetimimize teşekkür ediyoruz. Her hangi bir takvim konuşmadık. Değişim sadece şu noktada değişim olacak gibi bir şey değil. Yaptığımız çalışmalarda seçimin sayısal sonuçlarını, çeşitli illerdeki durumunu değerlendiriyoruz. Siyasal sonucu değerlendirme aşamasına geldik. MYK'da, Bakanlar Kurulu'nda değişim olacaksa bu sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir kuşkusuz. Cumhurbaşkanımız uygun gördüğünde bir tasarrufta bulunur. 7 Haziran'dan itibaren kamudan herhangi bir şekilde İsrail'e destek olma anlamına gelebilecek herhangi tasarrufta bulunulmamıştır. Özel sektörün konularında, Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 birimde kısıtlama tamamen kontrol altına alınmıştır. 'Savaş yakıtı buradan' gidiyor sözleri spekülatiftir. Filistin davası milli siyasetimizin parçasıdır. Bırakın destek olmayı İsrail'in Netanyahu hükümetinin eylemlerinin karşısındaki tutumumuzu devam ettiriyoruz. Yeni konular gündeme gelirse, yeni meseleler olursa bu kısıtlamaları icra etmekten, yeni kararlar almaktan çekinmeyiz. Bu sorulan sorular çerçevesinde herhangi ticarete müsaade edilmemektedir.